Tüm bağımlılıkların temelinde dopamin yatıyor!

Günümüzde bağımlılık türlerinin arttığını belirten uzmanlar, bağımlılığın dijital medya, alışveriş, oyun, sanal kumar ve gıda gibi farklı alanlarda kendini gösterebileceğini söylüyor.
Beynin, haz peşinde koşarken bağımlılıklara açık hale geldiğini ifade eden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Onur Noyan, “Bizim bütün davranışlarımız beynimizden dopamin salgılamak üzerine kurgulanır ve beyin hep haz peşinde koşmak ister.” dedi. Özellikle dijital dünyanın, kişilere hızlı ve çabasız ödüller sunarak bağımlılık riskini artırdığına ve beğenilme arzusunun sosyal medyada sürekli paylaşım yapmaya yönlendirirken, oyun ve kumar bağımlılığının da ödül-kayıp döngüsüyle kişiyi içine çektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Onur Noyan, sağlıklı aile iletişiminin, çocukların ve gençlerin bağımlılıklardan korunmasında en önemli faktörlerden biri olduğunun altını çizdi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Onur Noyan, Yeşilay Haftası dolayısıyla bağımlılık türlerine hakkında bilgi verdi.
Dopamin bağımlısıyız!
Günümüzde bağımlılıkların da değişkenlik gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Onur Noyan, “Burada en önemlisi dopamin bağımlısı olduğumuzdur. Bizim bağımlı olduğumuz nesneler değişebilir. Bugün akıllı telefonlar çıktı, yarın başka bir cihaz çıkacaktır, belki 20 sene sonra biz bunları hiç konuşmuyor olabiliriz.” dedi.
Dijital ve sosyal medyanın hayatımıza getirdiği şeyin emek sarf etmeden ödüle ulaşmak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Onur Noyan, “Beynimizde bir hormon vardır; mutluluk ve haz hormonu. Bizim bütün davranışlarımız beynimizden dopamin salgılamak üzerine kurgulanır ve beyin hep haz peşinde koşmak ister. Yemek yeriz, beynimize bir 50 birim dopamin salgılanır biter. Bir arkadaşımızla buluşur, bir yere gideriz, 60 birim salgılanır. Çok sevdiğimiz bir aktiviteyi yaparız spor yaparız, 70 birim salgılanır biter. Birisine âşık oluruz, cinsellik yaşarız 100 birim 120 birim dopamin salgılanır. Ekstrem uç bir hobiniz vardır 150 birim dopamin salgılanır gibi. Hayatımızı bunlar çerçevesinde devam ettirirken karşımıza yeni şeyler çıkar. Alkol, madde, sosyal medya, alışveriş çıkar. Biz bunlarla temas ettikçe beynimizden salgılanan dopamin miktarı artmaya başlar. Beyin yeni yolları kullandıkça eski yolları unutur. Eskiden keyif veren şeyler artık vermemeye başlar. Onlar geri planda kalır ve beyindeki ödül merkezi ve uyarıyı arttıracak şey, hep o yüksek dozda temini sağlamak için gerçekleştirilen davranışlar olur. Bu sefer beyin hep daha yükseği ararken altındakilerden keyif almamaya başlar ve beyin kendi yolunu kaybeder. Böylece bağımlılık yolu açılmış oluyor.” şeklinde konuştu.
Alışveriş bağımlılığı ve gıda bağımlılığı da yaygınlaşıyor!
Günümüzde alışveriş bağımlılığı diye bir kavram geliştiğini hatırlatan Prof. Dr. Onur Noyan, “Oturulan yerden kalkmadan, hiç çaba sarf etmeden, paranın değerini görmeden harcama yapılıyor. Diyalog kurmadan, iletişimsiz, oradaki düğmelere tıklayarak bir şekilde o alışverişi yapıp bitirebiliyoruz. Bu bizi dijital bağımlılığa teşvik etmiş oluyor.” dedi.
Gıda bağımlılığının da üstüne düşünülmesi gereken bir konu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Onur Noyan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her yeme bozukluğuna bağımlılık denilmez. Psikiyatride çeşitli yeme bozuklukları hastalıkları vardır. İşlenmiş gıdaların beyindeki dopamini hızlı arttırması, bir şekilde bu gıdaların daha fazla tüketilmesine sebep olur. Üretenler de bu amaçla daha çok tüketilmesi, daha hızlı tüketilmesi ve tekrar satın alınması için üretirler. Örnek vermek gerekirse; kafein dünyadaki bağımlılık oranı en yüksek yasal maddedir. Kafein beynin dopamin sistemini çok hızlı uyaran ve uyarıcı etkinlikte bir maddedir. İşlenmiş gıdaların beynin dopamin artışını sağlaması kişinin artık sebze meyve tüketmemesini, doğaldan keyif almamasını sağlar.”
Sürekli beğenilme arzusu beynin ödül merkezini uyaran yegâne faktör!
Estetik bağımlılığının bir dönem çok konuşulduğunu ifade eden Prof. Dr. Onur Noyan, “İnsanların kendisini sürekli beğenmesi, ön planda tutmak istemesi, beynin ödül merkezini uyaran yegâne faktördür.” dedi.
Herkes tarafından beğenilme, onaylanma arzusunun zihnimize yerleştirildiğini aktaran Prof. Dr. Onur Noyan, “Algı, beğenilme arzusu ile birleştiği zaman beyin çeşitli arayışlara yönelme emri verir. Kişiler popüler olanın peşinden gitmeye, her türlü davranışını, yediğini, içtiğini gezdiğini paylaşmaya başladı ve böylece de popüler bir akım oluştu. Kendine güvenmeyen ve değer vermeyenin kendini beğendirme arzusu daha fazla olur. Başkası tarafından kabul görme, onay alma arzusu daha yüksek oldukça hep popüler olanın peşinden koşulmakta, biricik ve orijinal olma maalesef hep geri planda kalıp avantajı görünmemektedir.” açıklamasını yaptı.
Davranışsal bağımlılıklar kişiyi yönetiyor!
Dijital mecralarda çocuk ve yetişkinlerde oyun ve oyuna bağlı kumar bağımlılığı geliştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Onur Noyan, “Oyun ve kumar bağımlığı şu an bizim davranışsal bağımlılık olarak gördüğümüz global olarak dünyadaki büyük sorunlardan bir tanesidir.” dedi.
Alkol, madde, sigara gibi bağımlılıklarda bir nesne olduğuna işaret eden Prof. Dr. Onur Noyan, şu açıklamayı yaptı:
“Maddeler vücuda alınıyor, beyne gidiyor, uyarıyor ve çeşitli hastalıklar ortaya çıkarıyor. Kullanılan bir maddenin beyinde yarattığı etkiyi bir oyun nasıl yaratabilir? Burada devreye bilgisayar mühendisleri giriyor. Beynin ödül merkezinin aşırı uyarılması hedefleniyor. Oyunların hepsinde her zaman iki seçenek var. Kaybetme ve kazanma dürtüsü beynin ödül merkezini uyarır. Oyun üreticileri tarafından aşama aşama ödüller verilir. Hedef koyuyor ve bu amaca erişmek için zorluyor. Zorladığı zaman beynin ödül merkezi çok çalışıyor. Kişi sosyallikten uzaklaşıyor, daha izole hale geliyor ve gerçek hayatta arkadaşlık kurmak yerine dijital hayat arkadaşları ediniyor.
Kumar bağımlılığı da diğer davranışsal bağımlılıklar gibi kazanmak ve kaybetmek üzerinden giden bir döngü. Kaybedilecek, kaybedildikten sonra kazanmak zorunda kalınacak. Kazanmak için daha fazla para riske edilecek, daha fazla para riske ediltikten sonra, o da kaybedilecek. Bu kayıpların telafisi için tekrar riske girilecek. Davranışsal bağımlılıklar hep bir sarkaç halinde kişiyi yönetir. Kumar bağımlılığının çok fazla alt tipi vardır. Pandemi ile de bu bağımlılığın arttığını söyleyebiliriz. Çünkü eve kapanmalar ile beynin o ödüle erişme ihtimali azaldı. Her bireyin elinin altında olan akıllı telefonlarla birlikte, bu sitelere erişim arttı.”
Sağlıklı bir aile iletişimi çocukları her türlü bağımlılıktan korur…
Bağımlılıktan korunmak için önerilerde bulunan Prof. Dr. Onur Noyan, “Öncelikle, çocuk ve ergenlerdeki bağımlılık ve dijital mecralardaki sürece bakmalıyız. Dijital mecraların hedefi zaten ergenlerdir. Ergenlerin orada gördüklerine karşı duyacakları hayranlık, onları gerçek hayatta da aynı davranış skalasına çekmeye çalışır.” dedi.
Genellikle ergenleri bağımlılıktan korumaya çalıştığımıza vurgu yapan Prof. Dr. Onur Noyan, “Ergenlikte mantık sisteminin devre dışı kalması, bizim daha koruyucu olmamıza neden oluyor. Oysa çocuklarımızı, kendine güvenen, amaç ve hedefleri olan, bunlar için yılmadan çalışan, çabalayan ve bir alana kendisini bağlayabilen çocuklar olarak yetiştirmeliyiz. Bağımlılık temelde bir bağlanma hastalığıdır. Sağlıklı bir ilişkiye bağlanmaması, sağlıklı bir ebeveyne bağlanmaması, sağlıklı bir ilgi alanının olmaması, merakının olmaması gibi özetlenebilir. Çocuklar sağlıklı bağlanacağı bir yer bulamazsa, sosyal mecralardan göreceği sağlıksız davranışlara bağlanmasına sebep olabilir ve çocuk oradan bağımlılık yoluyla aile ve sosyal hayattan kopar gider.” şeklinde konuştu.
Çocuklarımıza ‘hayır’ deme becerisini yerleştirmenin, kendine güvenen başkasının onayına ihtiyacı olmayan bireyler yetiştirmenin önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Onur Noyan, “Aile değerlerinin de merkezde olması sağlanmalı. Yapılan çalışmalara göre, akşam yemeklerini aileleriyle birlikte yiyen çocuklarda bağımlılık davranışı daha az gözlenmiştir. Sağlıklı bir aile iletişimi çocukları her türlü bağımlılıktan, riskli davranışlardan korur” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
-
Tüm bağımlılıkların temelinde dopamin yatıyor!
-
Koklear İmplant ile İşitme Sağlığını Korumak Mümkün!
-
Başkan Çerçioğlu’na Gençay ve Didim Oda Başkanlarından Ziyaret
-
Başrollerini Millie Bobby Brown ve Chris Pratt’in Paylaştığı “Sanal Ülke”, 14 Mart’ta Netflix’te
-
Karaman Belediyesi, yol yapım ve asfalt çalışmalarını ara vermeden, şehrin farklı bölgelerinde sürdürüyor.
-
Denizköşkler Kapalı Pazar Alanı ve Otoparkına Kavuşuyor!