Yenidoğan Çetesi Nasıl Ortaya Çıktı?

Yenidoğan Çetesi skandalı yankıları sürüyor! Türk Tabipler Birliği, çetenin sağlıkta piyasacı dönüşümün vahim bir sonucu olduğunu söyledi. 
Sağlık - 19 Ekim 2024 18:49

Yenidoğan Çetesi skandalı yankıları sürüyor! Türk Tabipler Birliği, çetenin sağlıkta piyasacı dönüşümün vahim bir sonucu olduğunu söyledi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Sağlık Bakanı Kemal Memişooğlu’nu İstifaya Davet Etti

Yenidoğan Çetesi skandalı Türkiye’nin gündeminden düşmüyor. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, yenidoğan çetesi skandalı nedeniyle Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nu istifaya çağırdı. Özdağ, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir araştırma komisyonu derhal kurulmalıdır. Soruşturmanın selameti için Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu derhal istifa etmeli ya da görevden alınmalıdır” dedi.  Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, yenidoğan bebekleri öldüren çeteyle ilgili İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı, siyah çelenk bıraktı.

TTB, “Yenidoğan Çetesi Olayını Takip Ediyoruz”

Konu hakkında Türk Tabipler Birliği de basın açıklaması yaptı.  İstanbul’da çok sayıda bebeğin, aralarında hekimlerin ve sağlık çalışanlarının da olduğu bir çete tarafından tıbbi gereklilik olmadığı halde anlaşma yapılmış özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerine yönlendirildiğine, bu sayede Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan ve ailelerden haksız gelir elde edildiğine ve daha vahimi bebeklerin bir kısmının yoğun bakım takipleri sırasında hayatını kaybettiğine ilişkin haberleri Türk Tabipleri Birliği olarak yakından takip etmekteyiz. Öncelikle, yetkili tabip odamız olan İstanbul Tabip Odası’nın konuyla ilgili inceleme başlattığını, süreci hızlı ve titizlikle yürütmekte olduğunu kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Olayla ilgili kamuoyuna yansıyan ayrıntıların hekimlik değerleri bir yana, insanlık ile bağdaşmayacak nitelikte olduğu ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiği açıktır.

Sağlıkta Dönüşüm Programı Sağlık Sistemini Çürütmüştür

Bizce çok açık olan bir diğer husus ise; bu olayın, yıllardır kamuoyunu ve yetkilileri uyardığımız bir gerçeği, Sağlıkta Dönüşüm Programı doğrultusunda uygulanan politikaların halkın yararına olmadığı ve sağlık sisteminde yıkıcı sonuçları olduğu gerçeğini inkar edilemeyecek şekilde ortaya koymuş olmasıdır. Sağlık hizmetini sıradanlaştıran, niteliğe değil niceliğe önem veren, hastaneleri ticarethane ve hastaları müşteri haline getiren, sağlığı piyasa kurallarına teslim eden Sağlıkta Dönüşüm Programı sağlık sistemimizi çürütmüştür. Sağlık Bakanlığı’nı halk sağlığına, hekimlik değerlerine ve sağlık çalışanlarına zarar veren, ülke kaynaklarını boşa harcayan ve bu son olayda gördüğümüz gibi insanlık değerlerinin ayaklar altına alınmasına neden olan politikaları bir an önce terk etmeye çağırıyoruz. Halkın eşit, ulaşılabilir, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti alabilmesi için koruyucu hekimlik ve birinci basamağın güçlendirildiği, sağlık çalışanlarının iyi koşullarda güvenli ve güvenceli çalışabildiği, verilen hizmetin sayısının değil niteliğinin ve topluma katkısının değerlendirildiği bir sağlık sistemi hayata geçirilmelidir. Ülkemizin maddi ve insan kaynakları bunu yapmaya yeterlidir. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

BENZER HABERLER