Pestisitlerde Güvenli Doz Algısı Yanıltıcı mı?

Hem insan sağlığı hem de ekosistem üzerinde geri dönüşü zor hasarlara yol açan pestisitlerin, belirli miktarlarda bulunmasının güvenli olduğu inancı yapılan
Sağlık - 30 Ocak 2025 21:49

Hem insan sağlığı hem de ekosistem üzerinde geri dönüşü zor hasarlara yol açan pestisitlerin, belirli miktarlarda bulunmasının güvenli olduğu inancı yapılan araştırmalarla çürütülüyor.

Pestisitlerle İlgili Denetimler

Yasaklı pestisit kalıntılarının tespit edilmesi ve kimyasal bileşimlerin “kokteyl etkisi” oluşturması, pestisitlerle ilgili denetimlerin ve mevcut düzenlemelerin yetersizliğini ortaya koyuyor. Hem insan sağlığı hem de çevre için kapsamlı araştırmalar ve daha sıkı önlemler alınması kaçınılmaz bir gereklilik! Kullanımı yasaklanmış pestisitlerin hâlâ kullanılmaya devam etmesi ve sınırdan dönen ürünlerin akıbetinin belirsizliği, gıda güvenliği konusundaki endişeleri artırıyor. 2024 yılında Avrupa’ya ihraç edilen bazı ürünlerde yasaklı pestisit kalıntıları bulunması, pestisit kullanımıyla ilgili daha kapsamlı yasal düzenlemelerin gerekliliğini ve denetimlerin artırılması ihtiyacını ortaya koyuyor.

Pestisit Zehirlenmesi

Yasaklanmış olsun ya da olmasın, tüm pestisitler insan ve çevre sağlığı üzerinde ciddi tehditler oluşturuyor. Her yıl dünya genelinde yaklaşık 385 milyon pestisit zehirlenmesi vakası rapor ediliyor. Akut ve kronik hastalıklara neden olan pestisitlere maruz kalan bireyler, kalp, akciğer veya böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. Pestisitlerin etkisiyle Parkinson, lösemi, akciğer, mide ve meme kanseri gibi kanser türleri, tip 2 diyabet, astım, alerji, obezite, nörotoksisite ve hormonal bozuklukların dünya çapında arttığına dikkat çekiliyor. Pestisitlerin aktif bileşenleri genellikle uygulandıkları yerde kalmıyor. Sızıntı, rüzgâr ya da hava akımlarıyla çok uzak mesafelere, hatta yüzlerce kilometre öteye taşınabiliyor. Pestisitlerin %98’inden fazlası ve yabancı ot ilaçlarının %95’i, uygulandıkları bitki veya üründen bağımsız olarak havaya, suya ve toprağa karışarak hedef dışı organizmalara zarar veriyor.

Ekolojik Dengenin Bozulması

İnsan sağlığına olduğu kadar çevreye ve diğer organizmalara da zarar veren pestisitler, böcek popülasyonlarının azalmasının başlıca nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. 2018’de gerçekleştirilen bir araştırma, tüm böcek popülasyonlarının %41 oranında azaldığını ve tüm türlerin üçte birinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Avrupa Çevre Ajansı’nın 2013-2022 yılları arasında yaptığı analizlere göre, tüm yüzey suyu izleme noktalarının %9 ila %25’inde bir veya daha fazla pestisitin belirlenen güvenlik eşiğinin üzerinde olduğu tespit edildi.

Güvenli Doz Mümkün mü?

Avrupa Birliği ve Türkiye’de, 200’den fazla pestisit etken maddesi, belirli bir seviyenin altında kaldığında güvenli kabul edilerek kullanımına izin verildikten yıllar sonra yasaklandı. Bu durum, pestisitlerde güvenli bir dozun olmadığını ve bu kimyasalların zararlarını ortaya koyan bilimsel çalışmaların giderek arttığını gösteriyor Gıdalardaki pestisit kalıntılarının maksimum kabul edilebilir seviyesi, bu kimyasalların toksik etkilerinin yalnızca belirli bir dozun üzerine çıkıldığında ortaya çıkacağı varsayımıyla belirleniyor. Ancak yapılan araştırmalar, düşük dozda bile pestisit maruziyetinin hormonal sistemi bozabileceğini kanıtlıyor. Pestisitlerin endokrin bozucu özellikleri, hücresel işlevleri etkileyerek hormonal sinyallerde bozulmalara yol açabiliyor ve bu durum, obezite, kısırlık, bağışıklık sistemi hastalıkları ve nörodavranışsal bozukluklar gibi birçok sağlık sorununa neden olabiliyor. Pestisitlerin zararları yalnızca etken maddelerin bireysel etkileriyle sınırlı değil. Araştırmalar, birden fazla pestisit türünün bir araya gelerek oluşturduğu “kokteyl etkisinin”, tek tek maddelerin yarattığı etkiden çok daha tehlikeli olabileceğini ortaya koyuyor. Ancak mevcut düzenlemeler, pestisitleri bireysel olarak ele almakta ve bu etkileşimleri dikkate almamakta, dolayısıyla toplam riskin doğru şekilde değerlendirilmesini engellemektedir.

Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu’na göre pestisitler üzerinde aşağıdaki konulara yönelik ek testler yapılmalıdır:

Zehirsiz Sofralar Mümkün!

Tarımda kullanılan pestisitlerden kurtulmak, üretimden tüketime kadar kapsamlı bir dönüşüm gerektiriyor. Sorumluluk yalnızca çiftçilere ya da tüketicilere yüklenemez! Tarım politikalarının değişmesi, pestisitlerin aşamalı olarak yasaklanması ve doğayla uyumlu agroekolojik üretim modellerine geçiş için hükümetler, yerel yönetimler, şirketler, üreticiler ve sivil toplum kuruluşlarının ortak hareket etmesi gerekiyor. Zehirsiz Sofralar Platformu kurucu üyelerinden Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nden Ziraat Mühendisi Duygu Saatli, konvansiyonel tarım uygulamaları yerine ekolojik ve onarıcı tarım yöntemlerine acilen geçilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları belirtiyor:

“Tarım ve Orman Bakanlığı, Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşların öncelikli görevi, pestisitlerin zararlarını yeterince araştırmadan piyasaya sürmek yerine, insanları ve ekosistemi koruyacak önlemleri en başından almak olmalıdır.”

Tarım zehirlerinden kurtulmak için mutfağınıza gelmesini beklemeyin:

Sağlıklı gıda hakkı için Zehirsiz Sofralar Platformu tarafından başlatılan kampanyayı imzalayarak pestisitlerin yasaklanmasına ve zehirsiz bir gelecek inşasına katkıda bulunabilirsiniz.

BENZER HABERLER