Milli Eğitim İdeolojik Yapıların Eline Bırakılamaz!

Eğitim-İş Sendikası (Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası), Milli Eğitim Bakanlığı ile Ülkü Ocakları arasında protokol imzalanmasına sert tepki gösterdi. 
Eğitim - 10 Ocak 2025 15:58

Eğitim-İş Sendikası (Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası), Milli Eğitim Bakanlığı ile Ülkü Ocakları arasında protokol imzalanmasına sert tepki gösterdi.

MEB ile Ülkü Ocakları Protokolü İle Anayasa ve Kanunlar Çiğnenmektedir

Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından, siyasi bir partiyle sıkı bağlantıları olan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ile akdedilen protokol, siyasi iktidarın eğitimi bir kamu hizmeti olma vasfından çıkarıp siyasallaştırma girişimlerinin bariz bir örneğidir. Bu protokolle, eğitimde tarafsızlık ve laiklik prensibi hiçe sayılmakta, Anayasa ve kanunlar çiğnenmektedir. Anayasa’ya göre, kamu kurumlarında ve okullarda siyasi propaganda yapmak yasaktır. Buna rağmen, son yıllarda siyasi iktidar ve ortağı tarafından bu yasaklar sürekli olarak ihlal edilmektedir. Daha önce de İl Milli Eğitim Müdürlüklerince imzalanan protokoller ile Ülkü Ocakları’na, okullarda propaganda yapma yetkisi verilmiş ve bu hususta alenen suç işlenmiştir. Şimdi de Milli Eğitim Bakanlığı, bu siyasi oluşumla protokol imzalayarak Anayasa ve kanunların öngördüğü tarafsızlık ilkesine karşı gelmektedir. Eğitim kurumlarının siyasetten bağımsız kalması gerektiği aşikar bir anayasal zorunlulukken, iktidar ortaklarının ideolojik etkilerini okullara taşıma çabası asla onaylanamaz!

Hukuk Devleti ve Tarafsızlık İlkesi Çiğnenmiştir

Anayasa’nın 2. maddesindeki “hukuk devleti” ilkesi ve 10. maddesindeki “eşitlik” ilkesi, kamu hizmetlerinin tarafsız ve ayrımcılıktan uzak bir biçimde sunulmasını zorunlu kılar. Ancak Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, Milliyetçi Hareket Partisi ile organik bağı olan ideolojik bir yapıdır. Bu vakıfla yapılan protokol, eğitimin asli niteliği olan tarafsızlık ilkesini göz ardı etmektedir. Eğitim, hiçbir siyasi grubun etki alanı haline getirilemez!

MEB Yetkilerini Aşmış, Hukuku İhlal Etmiştir

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün görevleri arasında devlet kurumu vasfı taşımayan kuruluşlarla protokol imzalama yetkisi mevcut değildir. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ile imzalanan bu protokol, yetki sınırlarının ihlali anlamına gelmektedir. Hukuka aykırı bir işlem yapılmıştır ve bu durum katiyen kabul edilemez.

Milli Eğitim Temel Kanunu Açıkça Çiğnenmiştir

Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 4. maddesi, eğitimde hiçbir kişiye, zümreye ya da topluluğa ayrıcalık tanınamayacağını ifade etmektedir. Ancak Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, ideolojik bir yapı olarak, bu protokolle ayrıcalıklı hale getirilmiştir. Kamu kaynaklarının, ideolojik bir vakfın kullanımına sunulması kanuna aykırıdır ve bu durum MEB’in tarafsızlığına leke sürmektedir.

Finansman ve Yönetim Belirsizliği Hukuki Sorunlar Yaratmaktadır

Protokolde, kursların finansmanının kim tarafından karşılanacağına dair net bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durum, MEB Hayat Boyu Öğrenme Kurumları Yönetmeliği’nin 57. maddesine ters düşmektedir. Eğitimin finansmanında ve içeriğinde bu denli belirsizlik varken, protokolün yürürlüğe konması tam bir hukuksuzluk örneğidir.

İhtiyaç Analizi Yapılmamıştır

Protokolde, kursların düzenlenmesine ilişkin bir ihtiyaç analizi yapılmadığı, bu ihtiyacın neden Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı aracılığıyla karşılanması gerektiğine dair herhangi bir gerekçe sunulmadığı açıkça görülmektedir. Bu durum, hem Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 5. maddesine hem de ilgili yönetmeliklere aykırıdır. Eğitim sistemimiz, keyfi kararlarla idare edilemez!

Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve Genelgelere Uyumsuzluk

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı denetiminde kurs düzenleyen bir kuruluş ise 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun hükümleri bu kurum için geçerli olmalıdır. 5580 sayılı kanunun 3 maddesinde yer alan “Her ne ad altında olursa olsun, eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetler Bakanlığın izin ve denetimine tabidir. Bu faaliyetleri yürütenler, özel öğretim kurumları için bu Kanunda öngörülen kurallara uymakla yükümlüdür” biçimindeki “Ek fıkra”, eğitim ve öğretimin hangi ad altında olursa olsun Milli Eğitim Bakanlığı’nın izin ve denetimine tabi olduğunu hüküm altına almaktadır. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI HAYAT BOYU ÖĞRENME KURUMLARI YÖNETMELİĞİ’nin 57 maddesinin 4 fıkrası “5580” kapsamında eğitim veren kuruluşlarla eğitim hizmetinde işbirliği yapılamayacağını belirtmektedir. Fıkra şöyledir: “(4) (Değişik:RG-16/10/2024-32694) İş birliği yapılacak alan ile ilgili mal ve hizmet üreten ve iş birliği kapsamında kâr amacı gütmeyen firmalarla iş birliği yapılabilir ve kurslar düzenlenebilir. 5580 sayılı Kanuna tabi kurum ve kuruluşlar ile iş birliği yapılamaz ve kurslar düzenlenemez. Ancak ihtiyaç doğrultusunda, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde eğitim gören öğrencilerin ailelerine yönelik kurslar yedi kursiyerden az olmamak şartıyla düzenlenebilir.”

Protokol İle Öğrenciler İdeolojik Yapıların Etkisi Alanında Bırakılıyor

Protokolde Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın 5580 kapsamında eğitim-öğretim faaliyeti düzenlemediğinin belirtilmesi, Vakfın internet sitesinde yer verilen eğitim faaliyetlerinin 5580 kapsamında olup olmadığının tespit edilmesi gerekirdi. Kaldı ki vakfın web sitesinde tanıtımı yapılan ve sunulan eğitim hizmetleri 5580 Sayılı kanunun 2. maddesinde tanımlanan “Uzaktan öğretim kurumu” özelliklerini açıkça taşımaktadır. Bu nedenle de vakıfla yapılan bu protokol, yönetmeliklere de aykırıdır. Okulların ve eğitim kurumlarının vazifesi sadece eğitim vermek değil, aynı zamanda öğrencileri muhafaza etmektir. Bu muhafaza; ideolojik manipülasyonlardan, ayrımcılıktan, ötekileştirme girişimlerinden ve siyasi dayatmalardan uzak tutmayı da içerir. Ancak MEB, bu tür protokollerle öğrencileri korumak yerine, onları ideolojik yapıların etki alanına bırakmaktadır.

Kamusal Eğitimin Temel Değerleri Yıkılıyor

Eğitim kurumları, siyasi partilerin ya da bunların uzantısı olan oluşumların ideolojik oyun alanı değildir. Milli Eğitim Bakanlığı’na bir kez daha hatırlatıyoruz: Eğitim kamusal bir hizmettir ve sadece MEB eliyle yürütülmelidir. Bu görev, Anayasa ile size verilmiş bir sorumluluktur. Okulların ve halk eğitimi merkezlerinin kapısını siyasi veya ideolojik gruplara açmak, kamusal eğitimin temel değerlerini yıkmak demektir. MEB, eğitimi siyasetten ve ideolojiden uzak tutarak anayasal görevlerini yerine getirmeli, söz konusu protokolü acilen iptal etmelidir. Eğitim, ideolojik bir araca dönüştürülemez; öğrenciler, siyasi grupların etkisine bırakılamaz. Eğitim bir haktır, tarafsız ve bilimsel kalmalıdır! (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

BENZER HABERLER