Çocukluk dönemindeki kanser vakalarının neredeyse yarısını lösemiler meydana getirir ve ilk sıradadır. Lösemiler hücre türüne göre Akut Lenfoblastik Lösemi ve Akut Myeloblastik Lösemi olarak 2 temel gruba ayrılır.
Çocukluk dönemindeki kanser vakalarının neredeyse yarısını lösemiler meydana getirir ve ilk sıradadır. Lösemiler hücre türüne göre Akut Lenfoblastik Lösemi ve Akut Myeloblastik Lösemi olarak 2 temel gruba ayrılır. Kendi aralarında da alt gruplar tanımlanabilir. Ülkemizde her sene 16 yaşında olan 1500’e yakın lösemili çocuk vakası bildirilir.
Lösemi Nedir?
Kan hücrelerinin aşırı ve anormal bir biçimde üretildiği bir tür kanser olan lösemi, kemik iliğindeki akyuvarların kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu oluşan bir tür kanser türü olarak tanımlanır. Bu durum, vücudun bakterilere ve virüslere karşı savunmasını zayıflatırken aynı zamanda farklı belirtilere de yol açar. Lösemi, akut ve kronik olmak üzere iki temel gruba ayrılır. Akut Lösemi, hızlı bir şekilde ilerlediği için tedavi edilmediği sürece ölümcül olabilen bir kanser türüdür. Kronik lösemi ise daha yavaş bir şekilde ilerle ve tedavi edilebilir.
Löseminin neden olduğu hala tam manasıyla ortaya konulmamıştır. Sitogenetik ve moleküler yöntemlerdeki yeni gelişmelerle beraber genetik durumlar, benzen, radyasyon, böcek ilaçları gibi kimyasal maddeler, bazı kalıtsal ve viral hastalıkların hep beraber lösemiye sebebiyet verdikleri çalışmalarla ortaya konulmuştur. Lösemi her yaşta görülebilmektedir. En fazla çocukluk döneminde 2 ve 5 yaşlarında artar. 1 yaşın altında ve 10 yaşın üzerindeki vakalarda ise tedaviye yanıt daha azdır.
Lösemi Evreleri Nelerdir?
Lösemi evreleri, kanser hücrelerinin yayılma seviyesini belirlemek ve doğru tedavi yolunu belirlemek için kullanılır. Lösemi derecelendirmesi, genellikle solid tümörlerin derecelendirilmesi gibi yapılmaz. Bunun yerine lösemi evreleri, çoğunlukla hastalığın akut mu ya da kronik mi olduğu ve kemik iliği, kan ya da diğer organlara yayılıp yayılmadığı ile belirlenir. Akut lösemilerde derecelendirme çoğunlukla kemik iliği ya da kan dolaşımına yayılım oranını belirlemek ile sınırlıdır. Bu derecelendirme “erken evre” ya da “ileri evre” olarak gruplandırılır. Bununla beraber kronik lösemiler daha karışık olabilir ve çoğunlukla derecelendirme yerine hastalığın ilerleme durumu ve diğer etkenler göz önüne alınarak değerlendirilir.
Lösemi Belirtileri Nelerdir?
Diğer kemik iliği hastalıklarının belirtileri ile benzer olan löseminin en belirgin semptomları içerisinde kansızlığın sebep olduğu halsizlik, rengin solması, hızlı yorulma ve nefes darlığı yer alır. Bağışıklık sisteminin düşmesinden dolayı ortaya çıkan enfeksiyonlar ve trombositlerin etkilenmesine kaynaklı oluşan burun, diş ve diş eti kanamaları, cilt altındaki kanamalar, morarmalar ve cilt üzerindeki döküntüler de lösemi belirtileri içerisinde yer alır. İştahta azalma, kilo kaybı, gece terlemek, tedaviyle kontrol altında tutulamayan ateşli enfeksiyonlar, kas ve kemik ağrıları, lenf bezlerinde şişkinlik, diş etlerinde ve karın bölgesinde şişlikler ise özellikle de akut lösemi belirtileri içerisinde kabul edilen belirtileri oluştururlar.
Çocuklarda Lösemi Belirtileri
Çocukluk döneminde gözlenen kanser çeşitleri ortalama %30’unu kapsayan lösemi, çoğunlukla 2 ile 5 yaş ve 5 ile 10 yaş arasındaki çocuklarda daha sık görülür. Yeni doğan bebekler hayatının ilk 6 ile 8 ayında anne sütünden aldıkları bağışıklığı kullanıp, bu dönemden sonra da 2 yaşına dek kendi bağışıklık sistemini de düzenlerler. Çocukluk döneminde meydana gelen raşitizm ve bu hastalığa bağlı olarak da baş gösteren D vitamini eksikliği lösemi oluşunu destekleyen bir role sahiptir. Bundan dolayı çocukları uygun hava şartlarında ve uzmanların tavsiye ettiği saatlerde güneşe çıkarılması da son derece önemlidir.
Çocuklarda sıklıkla görülen lösemi belirtileri şu şekildedir:
·Cilt renginde solgunluk,
·İştah kapanması ve buna bağlı olarak da kilo kaybetmek,
·Uzun vadeli ateşli enfeksiyonlar,
·Vücutta oluşan morluklar ya da bezeler meydana gelmesi,
·Karın bölgesinde oluşan şişlik,
·Kas ağrıları.
Eğer lösemi belirtileri ya da risk etkenleri hususunda endişe duyuyorsanız Anadolu Sağlık uzman hekimleriyle görüşmeniz son derece önemlidir. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)