HIV ve AIDS’in yayılmasındaki en büyük etken bilgisizlik

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından AIDS Farkındalık Haftası kapsamında düzenlenen etkinlikte, özellikle damgalanma ve etiketlenme gibi sosyal sorunların ve endişelerin hastalığın yayılmasında en büyük etken ve tedaviye ulaşmada en büyük engel olduğu vurgulandı.
Sağlık - 5 Aralık 2024 12:43


 Kırmızı Kurdele Derneği Kurucusu, Tedavi Aktivisti, Topluluk Yazarı Arda Karapınar, hastalığın yayılmasındaki en büyük etkenin bilgisizlik olduğunu söyledi. Karapınar, “Tek kişinin tanı alması ve tedaviye ulaşması, o zinciri kırmak anlamına geldiği için aslında etkili bir yöntem. Tedavinin kendisi aslında bir önleme yöntemi” dedi. HIV/AIDS’in önlenmesinde tanı testlerinin yaygınlaşmasının etkili olacağını belirten Karapınar, sağlıklı her kişinin yılda bir kere HIV testi yaptırması gerektiğinin altını çizdi.

 

İstanbul Atlas Üniversitesi Vadi Kampüs Prof. Dr. Ralph A. DeFronzo Oditoryumu’nda düzenlenen “Tanısından 40 Yıl Sonra Neden Hala HIV/AIDS Konuşuyoruz?”, “Damgalanma ve Ayrımcılığı Çözmeden HIV ve AIDS’i Sonlandırabilir miyiz?” başlıklı etkinlikte hastalığın teşhis ve tedavi süreci ile önlenmesine ilişkin değerlendirmeler yapıldı.

Prof. Dr. Selim Badur: “Ayrımcılık ve dışlamayla mücadele AIDS’le mücadelenin bir parçası oldu”

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur, AIDS’in bir enfeksiyon hastalığı olduğunu belirterek “AIDS 1980’li yılların başında ilk kez tanımlanan bir enfeksiyon hastalığı. Bugünkü etkinliğimizin ana teması olan damgalanma ve ayrımcılık konusu önemli. Virüsle tıbbi mücadele kadar özellikle sosyal yönü de gündeme damgasını vurdu. AIDS’in sosyal yönünün irdelenmesi sadece merak gidermek için değil, bu konu ayrımcılığı, dışlamayı ve ötekileştirmeyi beraberinde getirdi. Bunlarla mücadele de AIDS’le mücadelenin önemli bir parçası oldu” dedi. 

Türkiye’de resmi verilere göre, 48 bin 273 HIV pozitif var

Kırmızı Kurdele Derneği Kurucusu, Tedavi Aktivisti, Topluluk Yazarı Arda Karapınar, hastalığın Türkiye’deki genel durumuna ilişkin veriler paylaştığı konuşmasında Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Kasım 2024 itibarıyla 1985 yılından bu yana 2 bin 438 AIDS evresi olgu olmak üzere toplam 48 bin 273 kişinin HIV pozitif tanısı aldığını söyledi.

Artışın en temel sebebi bilgisizlik

Resmi veriler doğrultusunda HIV pozitif sayısında artış olduğunu belirten Karapınar, Türkiye’de HIV ile yaşayan kişi sayısının gerçekte mevcut sayının en az 2 katı, hatta 3 katı olabileceğinin tahmin edildiğini söyledi. HIV/AIDS sayısındaki artışın nedenlerinin sorulduğu Karapınar, “Virüs belirli gruplar içerisinde vardır. O gruptaki insanlar tedaviye erişememişlerdir, tanı alamamışlardır ya da önleme araçlarına erişimleri yoktur. Bence en büyük sebep, bilgisizliktir. İnsanlarda eğer test yaptırma bilinci yoksa ya da buna ilişkin bir harekete geçme iradesi yoksa ki bu irade de bilgiyle oluşuyor. O zaman virüsün zinciri hem kırılmamış oluyor hem de daha dar bir alanda daha fazla insana ulaşmış oluyor. Ama oradaki tek kişinin tanı alması ve tedaviye ulaşması o zinciri kırmak anlamına geldiği için aslında etkili bir yöntem. Tedavinin kendisi aslında bir önleme yöntemi. Yani yayılmadaki esas neden bilgisizlik” diye konuştu.

Yılda bir kere HIV testi yaptırılmalı

Karapınar, HIV/AIDS’in önlenmesinde tanı testlerinin yaygınlaşmasının etkili olacağını belirterek sağlıklı her kişinin yılda bir kere HIV testi yaptırması gerektiğinin altını çizdi.

Damgalanma endişesi tedaviye ulaşmada en önemli engel

Hastalığın tedavi yöntemlerinin ele alındığı etkinlikte, özellikle damgalanma ve etiketlenme gibi sosyal sorun ve endişelerin hastalığın yayılmasında en büyük etken ve tedaviye ulaşılmasında en büyük engel olduğu vurgulandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

BENZER HABERLER