Divertikülit 50 yaş üzerinde yaygın olarak görülüyor! Divertikülit sıklıkla belirti vermiyor!
50 yaş üzerinde görülme oranı yüzde 30 iken 80 yaş üzerindeki görülme sıklığı yüzde 70’e çıkar.” dedi. Divertikülitin sıklıkla belirti vermediğini ifade eden Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Genellikle bir başka hastalığın araştırılması esnasında ortaya çıkıyor.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Gastroenteroloji ve Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, sindirim sistemindeki bir veya daha fazla küçük kesenin iltihaplanması veya enfeksiyonu sonucu şiddetli karın ağrısı, ateş, titreme ve karında şişliğe neden olan divertikülit hastalığı hakkında bilgi verdi.
Divertikülit ciddiye alınmalı ve hızla tedavi edilmeli!
Divertikülün, kalın bağırsaktan dışarıya çıkan balon şeklindeki kesecikler olduğunu dile getiren Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Genellikle kalın bağırsağın zayıf bölgelerinde oluşur. Tek keseye Divertikül denirken bunların çok sayıda fazla olmasına Divertikülozis adı verilir. Bu kesecikler herhangi bir nedenden dolayı iltihaplandığında meydana gelen hastalığa Divertikülit denir. Divertikülit kolonun her yerinde olabilirse de en çok Sigmoid Kolon dediğimiz kısımda olur. Sigmoid Kolon ise rektuma yakın bölümünü kapsıyor. Divertikülit ciddiye alınması hemen tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Divertikülit özellikle 50 yaşın üzerinde sık görülmektedir. 50 yaş üzerinde görülme oranı yüzde 30 iken 80 yaş üzerindeki görülme sıklığı yüzde 70’e çıkar.” dedi.
Ağrı ve hassasiyet en sık karnın sol alt kısmında görülüyor
Divertikülitin genellikle divertikülün bulunduğu bölgede ağrı ve hassasiyet ile kendini gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Ağrı ve hassasiyet en sık karnın sol alt kısmında, karın şişkinliği, ateş, üşüme, halsizlik, bulantı, kusma, kabızlık, nadiren dışkıda kanama, bazen ishal, hafif karın krampları tarzında olabilir. Uzun yıllardır divertikül oluşumunda kronik kabızlığın etkili olduğu düşünülmektedir. Kabız insanlarda, kalın bağırsak dışkıyı hareket ettirebilmek için daha fazla güç uygular ve bu durumda kalın bağırsağın basıncı artar ve artan basınç ile kalın bağırsağın zayıf bölümünden divertikül oluşumuna neden olabilir. Bu nedenle diyette yeteri kadar lif alımı kabızlık riskini azaltır.” diye konuştu.
50 yaş üzeri erkeklerde daha sık görülüyor
Divertikül oluşumu için risk faktörlerini de anlatan Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Risk faktörleri arasında 50 yaş üzerinde olmak, erkek cinsiyette olmak, obezite, yetersiz fiziksel aktivite, sigara kullanımı, nonsteroid antiinflamatuar ilaç kullanımı, bağırsak mikrobiyotasındaki değişiklikler ve genetik yatkınlık yer almaktadır. Bu nedenle divertikül gelişimini önlemek için düzenli egzersiz yapmak önemlidir. Hareket halinde kolon basıncı azalır ve kabızlığı önler. Günlük olarak önerilen, 30 öğün düzenli egzersizdir. Sağlıklı beslenme, özellikle çocukluk ve gençlik döneminden itibaren bol lifli gıdaların tüketilmesi ve bol miktarda sıvı alımını içermelidir. Günde en az 8 bardak su içilmesi önerilir. Çay ve kahve, suyun yerini tutmaz; Aksine, aşırı tüketimleri kabızlığa yol açabilirsiniz.” şeklinde konuştu.
Divertikülit belirtileri nelerdir?
Divertikülitin sıklıkla belirti vermediğini ifade eden Prof. Dr. Aytaç Atamer, şöyle devam etti:
“Genellikle bir başka hastalığın araştırılması esnasında ortaya çıkıyor. Divertikülit oluşunca belirtiler meydana geliyor. Hastalar sıklıkla karın ağrısı ile doktora başvuruyor. Hekim, hastanın hikayesini aldıktan sonra fiziki muayene yapar. Gerektiğinde karın ultrasonografisi, karın MR’ı ya da tomografisi çekilebilir. Gaita testleri istenebilir ve diğer karaciğer, böbrek sorunlarını ekarte etmek için kan tahlilleri alınabilir. Buna bağlı olarak aynı zamanda gerekirse kolonoskopi de yapılabiliyor.
Akut Divertikülit aşamasında kolonoskopi önerilmiyor. Normal şartlar altında kolonoskopi yaparken divertiküli görmek mümkün. Nadir de olsa aşırı kanama olduğu durumlarda ise anjiyografi ile divertiküler kanamayı da görmek mümkün. O nedenle rutin kontrollerde 45 yaş üzerinde kolonoskopi yapılırken divertiküleri yakalamak ve görmek mümkündür.”
Diverkülit orada oluşan ödem nedeniyle bağırsak tıkanıklığına neden olabilir
Divertikülün yarattığı komplikasyonların başında apsenin geldiğini de kaydeden Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Divertikülit olan bölgedeki oluşan enfeksiyondur. Bu enfeksiyon büyür ve deri altına, yumuşak dokulara yayılırsa buna flegmon denir. Fistül olabilir yani divertikül olan bölgeden başka bir organa dair arada yol oluşması olasılığıdır. Bu rahime de atlayabilir. Bazen divertiküller perfore olabilir. Divertikülit ilerlediği zaman içerisindeki irin karın boşluğuna yayılabilir ve karın iltihaplanmasına yani peritonite neden olabilir. Bazen diverkülit orada oluşan ödem nedeniyle bağırsak tıkanıklığına neden olabilir. Dışkının hareketlerini engeller.” şeklinde konuştu.
Ciddi durumda hastaneye yatırılarak tedavi ediliyor
Divertikülit tedavisinde, şiddetli vakalarda tedavi yöntemi olarak evde istirahat önerildiğini de dile getiren Prof. Dr. Aytaç Atamer, şunları kaydetti:
“Bu vakalarda diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri, liften zengin beslenme öneriliyor. Bol hareket ve sıvı tüketmek gerekir. Divertiküliti olan hastalarda kırmızı et tüketimi azaltılması, bol meyve ve sebze tüketilmesi ve tahıl tüketilmesi önemlidir. Divertikülit hastalığın beraberindeki yaşanan ve ek hastalıklarına bağlı olarak gelinmektedir. Bazen ciddi durumda hastaneye yatırılarak tedavi edilmekte, damar yolundan beslenmeye açılmakta, antibiyotik tedavisi, sıvı tedavisi de yapılmaktadır. Eğer divertikülit apse yolu açılırsa ultrason ya da tomografi eşliğinde boşaltmak mümkündür. Bunun dışında divertikül yırtılır ve enfeksiyon karın zarına yayılırsa genel durum bozulur, antibiyotiklere rağmen ateş düşmez. Böyle durumda ameliyat endikasyonu da olmaktadır. Ameliyattaki ideal yöntem divertikülit olan kısmının kesilip çıkartılmasıdır. Bazı durumlarda ise bu olanak vermezse bağırsak karın boşluğuna ağızlaştırılır. 10-12 hafta sonra ise kapatılabilir. Diverkülit bazen idrar kesesi veya ince bağırsağa fistülize olabilir.”
Yaş ilerledikçe divertikül riski artıyor
Divertikül hastalığını önlemek için beslenmede genel olarak kırmızı et ürünlerini daha az tüketmek gerektiğini de ifade eden Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Lifli gıdalar tüketmek öneriliyor. Liften zengin gıdaların başında ise tam buğday ekmeği, tahıl gevreği, bulgur, ahududu, armut, kabuklu elma, erik kurusu, bezelye, mercimek ve barbunya geliyor. Belli aralıklarla kolonoskopi yaptıran hastalarımızda divertikül görmek mümkün. Yaş ilerledikçe divertikül riski arttığı için bir gastroenteroloji uzmanı takibinde kalmakta fayda vardır.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bu haber 17 kez okundu.-
Muğla Büyükşehir’in Süslemeleriyle Muğla Işıl Işıl
-
Canik’te 4856 Çocuk ve Gence Sıfır Atık Eğitimi
-
MEM Genç Sahne’de keman ve piyano buluşması
-
Konya’da “Kurumlar Arası Masa Tenisi Turnuvası” Heyecanı Yaşandı
-
Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu Çimşit Mahallesi sakinleriyle bir araya geldi.
-
Özgür Özel: Bugün de Kubilay’lar hepimize ümit vermek, umut olmak durumundadır